Written by admin

İçme Suyum Bulanık, Sebebi Ne olabilir?

Eğer içme suyunuz bulanık akıyorsa,henüz MTM su arıtma cihazlarıyla tanışmamışsınız demektir.Çünkü suyunuzun bulanık olmasının nedeni, askıda kalan maddeler, micron olarak sizin gözle göremeyeceğiniz tortular,suyun içersinde bulunan kum, kil, silis, kalsiyum bikarbonat, demir, mangan, sülfür gibi maddeler olabilir.

Bakteri miktarının fazla olmasıda suyun bulanıklığını arttırır. MTM evsel su arıtma cihazlarında kullanılan filtrasyon sistemi sizi bütün bu sorunlardan kurtarır.Ve size kaliteli içme suyu üretimini sağlar. MTM evsel su aıtma cihazlarında kullanılan filtreler Sağlık Standartlarına Uygunluk Kalite Belgesi ile size sağlıklı içme suyu sağlar. Ve sizde güvenli su içmenin keyfine varırsınız.

Written by admin

İçme Suyunun Kokma Nedenleri

Suyun doğal hali kokusuzdur. İster içme suyu ister kullanma suyu olsun suda koku olmaması gerekmektedir. Suda bulunan koku bir çok neden bağlıdır.Organik maddeler, suda üremiş canlı mikroorganizmalar, demir, mangan ve su geçiş hatları üzerinde oluşan yıpranmaya bağlı metalik ürünler, gazlar, organik ve inorganik maddelerdir.

MTM su arıtma cihazlarında bulunan Aktif Karbon Teknolojisi içmiş olduğunuz suyun içersinde  inorganik ve organik mikroorganizma üremesini engeller. MTM evsel su arıtma cihazlarından çıkan arıtılmış suyunuzu rahatlıkla kokusuz ve lezzetli biçimde tüketmenizi sağlar.

Written by admin

İçme Ve Kullanma Suyunun Sınıflandırılması

Doğada oluşan ve çıktığı noktadan sürekli akan veya insan müdahalesiyle uygun koşullarda çıkartılan sular,Sağlık Bakanlığınca uygun görülen su arıtma aşamalarından geçen ve parametlerin suyun kalitesine göre eksiltilen veya arttırılan sulardır. MTM evsel su arıtma cihazlarıyla,ihtiyacınıza uygun arıtma teknikleriyle ister içme, isterseniz kullanma suyu üretiminizi siz yapabilirisiniz. Bunun için gerekli olan suyunuz analizi ve gerçekte suyunuzda ihtiyaç duyulan arıtım aşamalarıdır.

MTM evsel arıtma cihazları ve kullanma suyu su arıtma cihazları,suyun kalitesine göre; dezenfeksiyon, filtrasyon, çöktürme, koku giderimi,tat ve benzeri işlemleri insan müdahalesine kalmaksızın otomatik şekilde MTM su arıtma cihazlarıyla yapabilirsiniz.

Written by admin

Kullandığınız Suyun Kirlenme Sebepleri

Eskiyen ve sağlığa uygun olmayan malzemeden yapılmış borular, kullanma ve içme suyu şebekesinde su kaçaklarına,kullanma ve  içme suyunun içine çamur ve kanalizasyon suyunun karışmasına neden olur.Buda kullanma ve içme suyunuzun kalitesinin düşmesine ve kirlenmesine neden olur.

Tesislerde standartlara uygun hale getirilen su, uygun borularla binaların girişine kadar getirilir; ancak, binaların su tesisatı uygun değilse suya, kirletici unsurlar karışır. Ayrıca şehir şebekesi ile kullanım alanlarına ulaşan su, burada kullanıcıya ait depolarda muhtemel su kesintisine karşı bekletilir. Suyun bekletildiği bu depoların bakımı düzenli olarak yapılmaz ise su içindeki organik ve inorganik maddeler çökerek tortu oluşumuna neden olur.Oluşan bu tortu, mikroorganizmaların üremesi için uygun bir ortam meydana getirir ve suyunuzun kalitesi bozulur.Bu yüzden gerek kullanma gerek içme suyu olsun depolarınızın temizliğini düzenli olarak yapmanız gerekmektedir.

Ayrıca,yaşam alanınızda,içme suyunuzu saklanma biçimi de (Plastik damacana,ağzı açık saklama kapları v.b)mikroorganizma üremesine uygun şartlar sağlamaktadır. MTM evsel su arıtma cihazlarıyla,bu tip sağlıksız koşulları hayatınızdan çıkartırsınız.İçme suyunuz her zaman taze ve içme suyu standartlarına uygun bir biçimde tüketiminize hazırdır. MTM evsel su arıtma cihazlarında kullanılan depolama tankı (Sağlık standartlarına uygunluk Belgesi) sertifikasına sahip olup,her su tüketiminizde tükettiğiniz kadar suyu proses tekrar üretip tanka dolumu nu sağlar.Sizde MTM su arıtma cihazlarının sağladığı konforla sağlıksız su tüketiminden kurtulursunuz.

Written by admin

Sağlığınız İçin Bol Bol Su İçin!

İnsan vücudunun su içeriği yaşa ve cinsiyete göre %42 ile %71 arasında değişiyor. Çocukların vücudunun su oranı yüksekken, yaş ilerledikçe suyun yerini yağ almaya başlıyor. Yetişkin insan vücudunun ortalama %59’unu su oluşturuyor. Bir yetişkin günde ortalama 10 bardak su kaybediyor ve bu kaybedilen suyun yerine konması gerekiyor. Günlük tüketilen 8-12 bardak su, sıvı ihtiyacımızı karşılıyor.

“Sağlığınız İçin Bol Bol Su İçin!”

Suyun yaşamımızda çok önemli bir yeri olmasına karşın, su içme kültürüne sahip olunmadığını belirten Anadolu Sağlık Merkezi Beslenme ve Diyet Uzmanı Çağatay Demir, suyun vücudumuzdaki işlevlerini şöyle anlatıyor: “Hem kendimiz hem de çocuklarımız için su içme kültürü kazanmalıyız. Yediğimiz besinlerin sindirimi, emilimi ve hücrelere taşınması; hücrelerin, dokuların organ ve sistemlerin çalışması, metabolizma sonucu oluşan zararlı maddelerin taşınması ve atılması; vücut ısısının denetiminin sağlanması; eklemlerin kayganlığının sağlanması; çeşitli biyokimyasal olayların oluşması suyun sayesinde olmaktadır. Sabah kalktığınızda ilk yapmanız gereken işlerin başında iki bardak su içmek olmalıdır.”

Kilo kontrolü için, yemekten önce su tüketin

Suyun kilo kontrolünde de çok önemli bir rolü olduğunu vurgulayan Demir,  yemeklerden önce su içmenin erken tokluk hissi duyulmasını sağladığını söylüyor. Su iştahı bastırıyor ve bedenin depolanmış yağlarını metabolize etmesine yardımcı oluyor. Çağatay Demir, konuyla ilgili şunları söylüyor: “Araştırmalar göstermiştir ki alınan su miktarı azalınca vücutta depolanan yağ miktarı artmaya başlamaktadır. Su, kilo kaybetmek ve bir daha almamak için ideal bir alternatiftir. Çoğu insanın suyun değerini önemsememesine rağmen sürekli kilo kaybı için öncelikli formül sudur. Kilolu bireylerin daha çok suya ihtiyacı vardır. Çünkü bu bireylerin metabolik yükleri fazladır. Yağların kullanılmasında suyun özel bir yeri olması nedeniyle kilolu bireyler suya çok daha fazla ihtiyaç duyarlar. Kilolu bir kişi her 12 kilo fazlası için bir bardak daha fazla su içmelidir. Eğer egzersiz yapılıyorsa ya da hava sıcak veya kuru ise yine tüketilen su miktarı artırılmalıdır. İdrarınızı yaptıktan sonra, kaybedilen sıvıyı yerine koymak için bir bardak su içmelisiniz.”Su içerken soğuk suyun tercih edilmesi gerektiğini belirten Demir, soğuk suyun bedende daha çabuk yayıldığını ve kana daha hızlı karıştığını söyledi.

Written by admin

Sağlıklı Beslenme İçin Öneriler

Sağlıklı beslenebilmek ve sağlıklı yaşayabilmek için 10 altın öğüt

  1. Beslenmenizden zevk alın.
  2. Beslenmenizde çeşitliliğe özen gösterin.
  3. Beslenmenizde tam tahıllara yeterince yer verin.
  4. Bol miktarda sebze ve meyve yiyin.
  5. Yağ tüketimini azaltın.
  6. Şeker ve şekerli besinleri çok sık tüketmeyin.
  7. Daha az tuz tüketin.
  8. Bol su için.
  9. Hareketli olun, sağlıklı vücut ağırlığınızı koruyun.
  10. Düzenli beslenin, kahvaltıyı ihmal etmeyin.

Yeterli ve dengeli beslenme ile ilgili temel ilkeler

  1. Günlük enerji alımınıza özen gösterin. Enerjinin fazla alınması şişmanlığa, az alınması zayıflığa, yetersiz beslenmeye neden olur. Bunun için yediğiniz besinlerin miktarlarını ve hareketlerinizi gözden geçirin.
  2. Düzenli beslenin. Günlük beslenmenizi ortalama 4–6 öğün olacak şekilde planlayın. Üçten az sayıda öğün yetersiz beslenmenize, altıdan fazla öğün ise sık atıştırmalar nedeniyle şişmanlığa yol açabilir.
  3. Günde 2–3 litre (10–15 su bardağı) sıvı tüketmeye gayret edin. Bunun için su, yeşil-siyah çay, ıhlamur, kuşburnu, ada çayı, karışık çay, sütlü neskafe, sıcak-soğuk limonata, ayran, kefir, soda, boza, salep, çorba, şalgam vb. içecekler tüketilebilir.
  4. Beslenmenizde çeşitliliğe özen gösterin. Çünkü vücudun karbonhidratlar, proteinler, yağlar, vitaminler, mineraller ve su olarak sınıflandırılan 50’ye yakın türde besin ögesine gereksinimi vardır. Tek bir besin ile tüm bu ögeleri sağlamak mümkün değildir.Örneğin; süt esas olarak kalsiyumdan, et demirden, sebzeler ve meyveler lif ve vitaminlerden, bulgur B1, B2 vitaminlerinden zengindir.
  5. Ekmekte doğal (beyazlatılmamış, kepeği ayrılmamış) undan yapılanları tercih edin. Çünkü doğal un ve ondan yapılan ekmek, makarna, erişte gibi besinler pek çok vitamin, mineral ve lifi doğal olmayanlara göre yüksek düzeylerde içerirler. Bu özellikleri ile kalp-damar hastalıkları, şişmanlık, kabızlık ve kansere karşı koruyucudurlar. Bulgur da doğal bir tahıl ürünüdür. Sık tüketilmelidir.
  6. Bol miktarda sebze ve meyve yiyin. Meyveler, özellikle de sebzeler düşük kalori içerdiklerinden dolayı şişmanlıktan, zengin lif içeriklerinden dolayı kabızlık ve kanser dâhil birçok bağırsak hastalıklarından, pek çok çeşitteki aktif öğe içerdiklerinden dolayı da yine bazı kanser türleri, kalp-damar hastalıklarından korurlar. Bu nedenle her gün 2–3 orta boy meyve, 3–4 porsiyon pişmiş ya da çiğ sebze tüketin. Özellikle yeşil, sarı, turuncu ve kırmızı renkli olanlarını tercih edin. Örneğin: koyu yeşil yapraklı sebzeler, havuç, kayısı, turunçgiller, böğürtlen, ahududu, kızılcık, kırmızılahana, kırmızıbiber, kırmızı pancar, brokoli, domates, siyah üzüm.
  7. Sebze ve meyvelerin mevsiminde üretilenlerini tercih edin. Örneğin yazın domatesi, karpuzu, kışın havucu, portakalı tüketin.
  8. Yağ tüketiminizi azaltın. Yemeklerinizde katı yağ yerine zeytinyağı, fındık yağı, ayçiçeği, mısırözü, kanola gibi sıvı yağları kullanmaya çalışın. Yemeklerinizi pişirirken kızartmalardan kaçının. Çünkü kızartma sırasında yüksek ısıda sürekli yanan yağların kanser oluşturma riski yüksektir.
  9. Şeker ve şekerli besinleri çok sık tüketmeyin. Şeker vücuda sadece kalori verir. Fazla tüketildiğinde şişmanlığa ve diş çürümesine neden olur.
  10. Tuz tüketiminizi gözden geçirin. Tuzun fazla tüketilmesi ileri dönemde yüksek tansiyona yol açabilir. Bu nedenle tuzluğu masadan uzak tutun. Yemeklerin tadına bakmadan tuz eklemeyin. Yemeklerin tadını tuz yerine baharatlarla zenginleştirin.

Unutmayın ki, sağlıklı beslenme ve sağlıklı yaşama konusunda yapılan bu öneriler, sadece sizin için değil, kardeşleriniz, anne-babalarınız, aile çevreniz, arkadaş ve dostlarınız için diğer bir deyişle tüm toplumun sağlığı için önemlidir.

Written by admin

Besin Piramidi

Besin piramidi nedir?

Besin piramidi, besin gruplarının ideal tüketim miktarlarıyla ilişkili fikir veren ve sağlıklı beslenmeyi amaçlayan bir araç olarak tasarlanmıştır. Besinlerin piramit içerisinde gösterilmesinin amacı sağlıklı beslenme konusunda bilinçlendirmedir. Bu doğrultuda besin piramidi besin gruplarının dengesi ve önemini basit bir şekilde öğrenmeyi sağlıyor.

En çok tahıl, en az yağ
Besin piramidinin mantığı oldukça basittir. Piramidin tabanında yer alan besin grubu, günlük beslenme planınızın içinde en fazla miktarda tüketmeniz gereken besinleri barındırıyor. En üstteki grup ise en az miktarda tüketmeniz gereken besinleri içeriyor. Piramidin en altını tahıl grubu oluştururken piramidin üst kısımlarına çıkıldıkça sırasıyla; vitamin ve mineral kaynakları olan sebze ve meyveler, proteinler ve en üst kısımda en az tüketmeniz gereken yağ ve şekerler bulunuyor.

Asıl enerjiyi tahıllar veriyor
Besin piramidinin tabanında yer alan tahıllar, ana enerji kaynağınız olan karbonhidratları, B grubu vitaminleri ve lif sağlıyor. Bu grup içindeki besinler; ekmek, makarna, bulgur, pirinç, mısır gibi besinlerdir. Bu gruptan besin seçerken; genellikle pirinç yerine bulguru, makarna olarak tam tahıllı ya da kepekli makarnaları tercih edin. Bu sayede lif alımını sağlayarak daha sağlıklı bir seçim yapmış olursunuz. Günlük alınması gereken tahıl miktarı 6-11 porsiyondur. Ancak bu miktar kişilerin ağırlık, boy, genetik özellikleri ve fiziksel olarak aktif olma durumuna bağlı olarak değişiyor.

Günde 2 meyve, 3 sebze yiyin
Tahıl grubundan sonra en çok tüketmemiz gerekenler ise meyve ve sebzelerdir. Meyve ve sebzeler metabolizmanın savunucuları olan vitamin, mineral ve birçok antioksidan etki gösteren aktif maddeleri sağlıyor. Aynı zamanda tam tahıllar gibi lif sağlayarak da hem kan şekeri dengesine yardımcı oluyor hem de bağırsak sağlığını koruyucu etki gösteriyor.

Günlük önerilen sebze ve meyve miktarı en az 5 porsiyondur. Bunun 2 porsiyonu meyve, 3 porsiyonu sebze olmalıdır.

Protein için ihtiyacınız olan…
Piramidin üçüncü katında ise et, yumurta, kuru baklagiller, süt ve süt ürünleri bulunur. Gerekli olan proteini sağlamanın esas yolu bu gruptan geçiyor. Süt ve süt ürünleriyle protein sağlanırken; kalsiyum, fosfor gibi kemik ve dişler için gerekli temel mineraller de alınıyor. Et, tavuk ve yumurta ile vitaminlerden B12, minerallerden ise demir sağlanıyor.

Et grubunun olmazsa olmazlarından omega 3 ise balıkta bulunuyor. Genel beslenme planınız içerisinde haftada 2-3 gün balık, 2 gün kırmızı et, diğer günler tavuk ya da hindi gibi bir beyaz et tüketmek protein alımını ve dengeyi sağlıyor. Yumurta ise en kaliteli protein olarak sabah kahvaltılarında mutlaka yer almalı.

Şekere mecbur muyuz? 
Besin piramidinde yer alan tüm besinler içerisinde en az miktarda tüketilmesi gerekenler yağ ve şekerlerdir. Şekerler illa tüketmeniz gereken besinler olmamakla birlikte yağlar genel beslenme planınız içerisinde mutlaka olmalıdır.

Peki tükettiğiniz yağlardan kastedilen nedir? Yemeklere koyulan yağlar, süt ürünlerinin kendi yapısında olan yağlar, et/tavuk ve balığın kendi yağı, ceviz ve badem gibi kuru yemişler sayılabilir. Yağ örüntüsünü daha kaliteli kılmak ve aşırı miktarda tüketmemek için süt ve ürünlerinin yağsız olanlarını tercih etmek, omega 3 için haftada 2-3 gün balık tüketmek, kuruyemiş tüketiminde aşırıya kaçmamak, besinleri kızartmadan ızgara ya da fırında pişirmek gibi adımlar atılabilir.

Written by admin

İçme Sularının Kalitesi Ne Olmalıdır?

Suyun sahip olacağı kalite; atmosferde buhar halinden yağmur damlası kar, veya dolu olarak yeryüzüne düşerken oluşur. Hidrolojik çevrim aşamalarından olan suyun akışı aşamasında yağışla beraber gelen birçok bakteri ve çevredeki kirlilikler de suyu kirleten etkenlerdir ve yeryüzündeki sular birbiriyle bağlantılı olduğundan herhangi bir bölgedeki kirlilik, ekosistemdeki etkileşimle bir yerden başka bir yere taşınabilir.

Su, toprağa geçerken filtrasyon ile içinde bulunan asılı maddeler, bakteriler ve diğer mikroorganizmalar da dahil olmak üzere kısmen veya tamamen temizlenir; fakat toprakta bulunan madensel tuzlar vb. eriyerik maddeler  suya karışır. Bu nedenle yeraltı sularının içerisinde yüzeysel sulara göre daha büyük oranda mineral bulur. Bu minerallerin bir bölümünün suda bulunması gerekir.

Flor ve kalsiyum buna örnek verilebilir. Fakat insan sağlığına zararı olan, Toksit  maddelerin hiçbirisinin suyun içerisinde bulunmaması gerekir. Suyun içersinde oluşmuş olan ve insan sağlığına zarar veren organik ve inorganik maddelerin alımını MTM evsel su arıtma cihazlarıyla gerçekleştirebilirsiniz. MTM evsel su arıtma cihazları suyunuzu içime hazır hale getirir.Ve sizde MTM evsel su arıtma cihazları güvencesiyle sağlıklı ve alkalite seviyesi yüksek su içmenin keyfine varırsınız.

1 25 26 27